Binlerce yıllık nefes teknikleri ve öğretilerinin bugünkü karşılıkları üzerine bir yolculuk…
Modern dünyada hemen her alanda teknolojiye, dijitale, yapay zekâya odaklanıyoruz. Özellikle sağlıkta ve rehabilitasyonda “gelecek” odaklı çözümleri konuşmak neredeyse bir refleks haline geldi. Bu elbette çok kıymetli. InnovRES ekibi olarak biz de işimizin doğası gereği kişiselleştirilmiş dijital çözümler, giyilebilir cihazlar ve veri odaklı sağlık uygulamaları üzerine çalışıyoruz. Ama bazen kendimize şunu sormadan edemiyoruz: Hep geleceği konuşuyoruz, peki geçmişin kıymeti yok mu?
Binlerce yıl öncesine dayanan nefes teknikleri, bedeni ve zihni bir bütün olarak gören kadim öğretiler… Aslında bugün “yeni” diye sunduğumuz pek çok şeyin özünde onlar yatıyor. Yoga’nın pranayama teknikleri, Taoist nefes çalışmaları, Japon Zen geleneğinde meditasyon sırasında kullanılan kontrollü nefes, hatta Mevlevî geleneğindeki zikir esnasında kullanılan ritmik soluk alışverişleri… Her biri birer hazine.
Bugün bu tekniklerin bazıları modern tıpta ve fizyoterapide aktif olarak kullanılıyor. Örneğin diyafragmatik solunum, mindfulness temelli nefes çalışmaları, kutu nefesi (box breathing) gibi teknikler, hem fiziksel hem zihinsel sağlığı desteklemek için öneriliyor. Bilimsel literatür de artık bu uygulamaların bazılarının seçili hastalık grupları ve sağlıklı yaşam üzerine etkilerini net bir şekilde gösteriyor. Yani geçmişin bilgeliğiyle bugünün bilimsel doğrularını buluşturduğumuz bir çağdayız.
Bu yüzden biz hem gelenekten hem teknolojiden beslenen bir yaklaşımın peşindeyiz. Yapay zekâ destekli egzersiz platformları geliştirelim, sensörlerle anlık veri toplayalım ama aynı zamanda binlerce yıllık öğretileri unutmadan, onlardan öğrenerek ilerleyelim. Bu doğrultuda kimin hangi teknikten fayda görebileceğini belirleyecek bir ön görüşme ve kapsamlı değerlendirmeyi takiben “kişiselleştirilmiş” zengin bir rehabilitasyon programını oluşturabilmek önceliğimiz.
Belki de en güçlü sağlık teknolojisi, bazen sadece doğru alınmış bir nefestir.
Sen bu konuda ne düşünüyorsun? Geçmişin bilgeliği bugünün teknolojisiyle buluştuğunda neler mümkün olabilir?